Piknik Works

Web, Instagram

 

2017 yılında Oğul Can Öztunç ve Atıl Aggündüz tarafından kurulan Piknik, Melodi Gülbaba ve Burçe Gökhun'un ekibe katılmasıyla genişledi. Piknik Works mekan, sanat ve grafik pratikleri arasında bir akrobasi yaparak, radikal ve taze bir mimarlık üretimi arayışında, yeni hikaye kurma-anlatma ve ilişkilenme yöntemleri üretmeyi amaçlar. Kendini araştırma ve hayal gücüne yaslanan mekansal pratikler arasında bir yerde konumlandıran ve çağdaş yaratıcı mekaniklerden besleyen bir oluşum olarak, 21. yüzyılın görsel ve mekansal dilini tekrar tanımlamayı hedefler. Çizimi; hayal etmek, anlamak ve tasarlamak için bir araç olarak kullanır. Şehri gözlemler ve ondan öğrenir. Mekanları canlandırır ve hikayelerini anlatır. Günlük yaşamın ilk bakışta görülmeyen mekanizmalarına obsesif bir tutku ile bakar.

Piknik, was founded in 2017 by Oğul Can Öztunç and Atıl Aggündüz, expanded with the participation of Melodi Gülbaba and Burçe Gökhun. Piknic Works aims to produce new methods of story-telling and relationship in search of a radical and fresh architectural production by making acrobatics between space, art and graphic practices. It aims to redefine the visual and spatial language of the 21st century as a formation that positions itself between spatial practices based on research and imagination and nourishes it from contemporary creative mechanics. drawing; is used as a tool to imagine, understand and design. He observes the city and learns from it. It brings spaces to life and tells their stories. He looks at the invisible mechanisms of daily life with an obsessive passion.

Atıl Aggündüz

Bağlantılar | Links
Web, Instagram

 

Atıl Aggündüz, 2015 yılında İTÜ Mimarlık Bölümü'nden mezun olmuş, 2012-2017 yılları arasında katıldığı ulusal/uluslararası tasarım yarışmalarından 18 ödül kazanmıştır. 2016 yılında kazandığı Arkitera Seyahat Bursu ile Güney Amerika'ya araştırma seyahatleri yaptıktan sonra, 2017 yılında 4 yıl boyunca çalıştığı SO? Mimarlık'tan ayrılmış ve takip eden 4 yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi Sanat ve Tasarım fakültesinde öğretim görevlisi olarak çalışmıştır. 5 yılı aşkın süredir Piknik Works ile farklı alanlarda üretim yapmakla birlikte, 2020 yılında İTÜ Mimari Tasarım programında tezli yüksek lisans eğitimini tamamlayan Aggündüz, set tasarımı, kreatif direktörlük ve serbest çizim/illüstrasyon gibi sivil çalışmalarını da sürdürmektedir.

Atıl Aggündüz graduated from Istanbul Technical University Faculty of Architecture in 2015 and won 18 awards from national/international design competitions between 2012-2017. After his graduation he went to South America with the Arkitera Travel Scholarship in 2016 as a researcher. After he worked at SO? Architecture and Ideas, one of the important architectural offices in Istanbul for 4 years, he started to work as a lecturer at Kadir Has University Art and Design Faculty where he also spent another 4 years. Aggündüz, as a co-founder, has been active in different projects of Piknik Works for more than five years. He completed his master's degree with thesis in ITU Architectural Design Program in 2020, and he continues to work on diverse projects, including set design, creative direction and art direction. 

Oğul Can Öztunç

Bağlantılar | Links
Web, Instagram

 

Oğul Can Öztunç, 2014 Yılında İTÜ Mimarlık Bölümünden en iyi bitirme projesi ödülü ile mezun olmuş, aynı sene Archiprix Mimari Tasarım Bitirme Projeleri Yarışmasında birincilik ödülüne ve HPP tarafından verilen Seyahat Bursu ödülüne layık görülmüştür. Mezuniyetinin ardından 2018 yılına dek Bilgi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nde araştırma görevlisi pozisyonunda çalışma fırsatı bulmuş, mimari çizim ve proje stüdyolarında görev almıştır. Çeşitli mimarlık ofislerinde kısa sürelerle çalışıp mesleki tecrübe kazanmış, 2017 yılından itibaren Atıl Aggündüz ile birlikte kurduğu Piknik Works kapsamında mimarlık, sanat ve grafik disiplinlerinin kesişim bölgelerinde çalışmalarını sürdürmekte, bunun yanında Günlük Hayat Dedektifleri Kentsel Araştırma Bürosu, Mekansal Hazlar Ansiklopedisi, Çizerek İnşa Etme Deneyleri gibi intizamsız araştırma pratiklerini yürütmektedir.

Oğul Öztunç, graduated from Istanbul Technical University Faculty of Architecture in 2014 with the best graduation project award, was honored with the first prize in the Archiprix competition and the HPP Travel Scholarship award in the same year. After his graduation, Öztunç had the opportunity to work at Bilgi University Faculty of Architecture as a lecturer until 2018, where he  took part in architectural drawing classes and project studios. As a co-founder, Öztunç has been working  on Piknik Works projects,  for more than five years, and besides, he carries out irregular research practices such as “Detectives of Everyday-Life Urban Research Bureau”, “Drawing Construction Experiments”.

HYPERS Yeni Medya Ofisi
Hypers New Media Campus

İşveren | Client Hypers Yeni Medya | Hypers New Media
Proje Türü | Project Type İç Mimarlık | İnterior Architecture
Tamamlanma Yılı | Date Completed 2022
Tasarım Firması
| Design Company Piknik Works
Proje Ekibi
| Project Team Burçe Gökhun, İpek Fetil, Umut Müezzinoğlu
Fotoğrafçı
| Photographer Özgür Ergül

Hypers Yeni Medya Ajansı ve Kampüsü için geliştirilen mekânsal fikirlerin ortaya çıktığı bağlam, 2020 yılının son çeyreğinde, gündelik hayatımızı, ev ve çalışma mekanları ile kurduğumuz ilişkileri değiştiren bir global pandemi krizinin çözülme noktasına denk geliyor.

Pandemi esnasında oluşan evden çalışma düzeni, çalışanların teknolojinin imkanlarını kullanarak evlerini bir nevi çok işlevli ofis mekanına dönüştürdü. Sosyalleşme ve çalışma eylemleri tek bir ekrana sığarken, evin domestik alanı ile kurduğumuz ilişki, üzerine birçok yeni işlev almak durumunda kaldı.

Hypers bize bu projeyle ulaştığında, mekânların alışılagelen tanımlarının böylesine değiştiği bir zaman diliminde, ‘ofise dönüş’ fikrinin bilindik anlamıyla yalnızca ‘çalışma’ mekânına denk düşmediğini, bunun yerine hibrit yeni bir tür mekân fikrini nasıl geliştirebileceğimizi düşünmeye başladık.

Burada kurguladığımız ofis mekânı; beş yüz metrekarelik yerin içerisinde hem bildiğimiz anlamıyla ofis mekânı hem ofis ve ev mekânlarının hibritleşmesi ile oluşmuş, tanımsız ve tanımlı eylemlerin iç içe gerçekleştiği ara mekanlardan oluşuyor. Kumaş perdelerin, bitkilerin ve eve referans veren mobilyaların kafa karıştırdığı, zemin grafikleriyle sınırları, neresinde ne olduğu iyice bulanıklaşan bu ara mekanların yanı sıra, kullanıcıyı girişten mekânın park cephesine doğru yürürken görünen bir tür ucube, tabiri caizse, ne idüğü belirsiz, ilgi çekici, üzerine tırmanmaya ve keşfetmeye çağıran, ‘Dağ’ ismini verdiğimiz bir mekân karşılıyor.

Dağ: Bir tür süper-mobilya, bir piramit, bir amfi, engebeli bir biçim, bir koltuk, bir sinema salonu, bir dans pisti. Bunların hepsi veya hiçbiri. Sürekli tanım değiştiren bir yer şekli. Yeni zamanla birlikte değişmeye muktedir ‘çalışma’ yaşantısı için bizim cüretkâr önerimiz.

Dağ’ın inşa edilip kullanılmaya başlamasıyla birlikte, iki seneye yakın süre içerisinde, bu mekânın kullanımını birçok kere izleme ve ortaya attığımız fikrin gerçek dünyada neye tekabül ettiğini takip etme şansımız oldu. Geçen bu süre boyunca kullanıcısıyla ilişkisi gittikçe pekişen Dağ, üzerinde çalışılan, kahve içilen, film izlenen, dans edilen, ufak dedikodu çemberlerinden, toplu muhabbetlere, iş toplantılarından, gala, parti, eğitim ve hatta defile gibi etkinliklerin gerçekleştiği çok fonksiyonlu bir kullanıma dönüşmüş oldu.

The context in which spatial ideas for Hypers New Media Agency and Campus emerged coincides with the resolution point of a global pandemic crisis that changed our daily lives and relationships with our homes and workspaces in the fourth quarter of 2020.

The work-from-home arrangement that emerged during the pandemic transformed people’s homes into a kind of multifunctional office space, as employees utilized the possibilities of technology. As socialization and work activities converged onto a single screen, the relationship with the domestic space of the home had to take on many new functions.

When Hypers approached us with this project during a time when the conventional definitions of spaces had changed so significantly, we began to consider that the idea of ‘returning to the office’ did not merely equate to a ‘work’ space in the familiar sense. Instead, we contemplated how to develop a hybrid new type of space in this period where the boundaries between office and home spaces had blurred.

The office space we envisioned here consists of intermediate spaces where both the traditional sense of office space and the hybridization of office and home spaces coexist within a 500-square-meter area. These intermediate spaces are characterized by fabric curtains, plants, and furniture reminiscent of home, where the boundaries are blurred by floor graphics, and the location of various activities becomes unclear. In addition to these spaces, as the user walks from the entrance towards the park facade of the space, they encounter a kind of anomaly, or as it were, an indistinct, intriguing space named ‘Mountain’ that invites exploration and climbing.

Mountain: A kind of super-furniture, a pyramid, an amphitheater, a rugged form, a seat, a cinema, a dance floor. All of these or none. A shape that constantly changes its definition. Our audacious proposal for a ‘working’ lifestyle capable of changing with the new times. With the construction and use of Mountain, over the course of nearly two years, we have had the opportunity to observe the use of this space multiple times and track what our idea corresponds to in the real world. Over this period, the relationship between the users and Mountain has solidified, turning it into a multifunctional space for working, having coffee, watching movies, dancing, engaging in small gossip circles, collective discussions, business meetings, and hosting events such as galas, parties, education, and even fashion shows.

Sergi Objesi | Exhibition Object

"Dağ", Piknik Works tarafından Hypers New Media ofisi için tasarlanan ve mekansal özellikleriyle 36 metrekarelik bir alanı kaplayan bir süper-mobilyadır. Tasarım sürecinde pandemi sonrası iş hayatının değişen koşulları ve ofis dinamikleri göz önünde bulundurularak yeni bir çalışma deneyimi için ev ve ofisi harmanlamak konsept fikri olarak belirlendi. 

Ofisin merkezi tasarım öğesi olan 'Dağ', çeşitli eylemlerle şeklini değiştiren, esnek aktivitelere hizmet eden bir mobilya-mekan olarak kurgulandı. 'Dağ'ın her bir parçası atölyede çam kontrplak kullanılarak bloklar halinde üretildi ve bu parçalar bulunduğu mekanda birleştirildi. 

"Dağ", başlangıçta kullanıcılar tarafından  tedirgin yaklaşılan bir yapı olmasına rağmen, kısa zaman içerisinde; üzerinde partiler yapılan, defileler düzenlenen, film izlenen, sohbet edilen, dersler ve konferanslar verilen, hem çalışma hem dinlenme eylemlerini karşılayabilen bir  yer haline gelmeyi başardı.

"Mountain" is a super-furniture designed by Piknik Works for the Hypers New Media office, covering a 36-square-meter space with its spatial features. During the design process the changing conditions of post-pandemic work life and office dynamics; the concept idea was to blend home and office for a new working experience. 

The central design element of the office; the 'Mountain,' is conceived as a furniture-space that transforms its shape through various actions, serving flexible activities. Each part of the 'Mountain' is produced as blocks in the atelier using pine plywood  and these parts are assembled in the space where it's located. 

While initially perceived as an unfamiliar and somewhat intimidating structure in the office environment, the 'Mountain' quickly transformed into an experimental space. In a short period, it became a place where parties were held, fashion shows organized, movies watched, conversations held, and both work and relaxation activities accommodated.